GYODER’in, ‘Yatırım Ortamının İyileştirilmesi’ başlığı altında düzenlediği 2020 yılının ilk Yüksek İstişare Kurulu toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’in katılımıyla 3 Şubat Pazartesi akşamı Radisson Blu Hotel Vadistanbul’da düzenlendi. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin, GYODER Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Avni Çelik, GYODER Yüksek İstişare Kurulu ve GYODER Yönetim Kurulu Üyelerinin bir araya geldiği toplantıda, gayrimenkul sektörünün son durumu değerlendirildi, çözüm önerileri ve Bakanlıkların sektöre yönelik yürüttüğü çalışmalar ele alındı.GYODER Yüksek İstişare Kurulu toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati'nin katılımıyla gerçekleşti.
EKONOMİ
07 Şubat 2020 - 21:34
Bakan Pakdemirli "Yabancı yatırımcıya vatandaşlık verilmesi doğru bir adım"
GYODER Yüksek İstişare Kurulu toplantısı, Tarım ve Orman Bakanı Dr
EKONOMİ
07 Şubat 2020 - 21:34
Türkiye’de hala sermaye birikimi ile ilgili problem olduğunu belirten Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, “Yatırımın önündeki engelleri mutlaka kaldırmamız, yatırımcının önünü açmamız gerekiyor. 21. yüzyılda Türkiye, bölgenin zenginliğinden daha fazla pay alacak bir ülkedir. Bütün istatistikler bize Türkiye’nin önünde önemli bir engel olmadığını söylüyor. Türkiye, İş Yapma Kolaylığı Endeksinde 10 sıra yükseldi. 2017’de 69, 2020 yılında 33’üncü sırada yer alıyorduk. Yeni alınan kararlar ve atılan adamlarla 2020’nin sonunda 33’üncü sıranın altına inmeyi bekliyoruz” dedi.
Tarım Orman Şurası Eylem Planı’nda yer alan 38 maddeden üç maddenin detaylarını sektör temsilcileri ile paylaşan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Pakdemirli, “Tarım ve orman ürünlerinde ‘markalaşma’ konusunda dünya ile entegre olmamız gerekiyor. O yüzden 250 bin dolarlık gayrimenkul alan yabancı yatırımcıya vatandaşlık hakkı tanınması doğru bir adımdır. Bizim caddelerimizde de dünyanın her yerinden insanlar dolaşmalı. Böylece sizin ürettiğiniz konutlar, işyerleri, AVM’ler satılsın ve bu gayrimenkuller dünyada para ödemeye hazır kitle tarafından alınsın. Biz 4 saatlik uçuş mesafesinde dünya nüfusunun yüzde 40’ına yakın bir konumdayız. Dünyanın en büyük havalimanına sahibiz. 21. yüzyılda bölgenin zenginliğinden pay almamız lazım. Ülke olarak çok büyük potansiyele sahibiz” diye konuştu.
Eylem Planında yer alan bir diğer maddenin ise orman ürünlerinin teşvik edilerek kullanımının artırılması olduğuna dikkat çeken Dr. Bekir Pakdemirli, “Bu konu, gayrimenkul sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 29’u orman alanı. 2023 hedefimiz de bu oranı yüzde 30’a çıkarmaktır. Türkiye’de yapılan konutların yüzde 99.2’si betonarme, yüzde 0.7’si yığma tuğla, yüzde 0.1’i ahşap. Türkiye’de ahşap yapı binde 1’in altında. Kanada’da ise yüzde 90 ahşap. Avrupa kıtasında da yüzde 15 ila 20 civarında. Ahşap, bir metrekare çelikten yüzde 35, betondan da yüzde 65 daha hafif. Betondan 24 kat, çelikten de iki kat daha fazla yük taşıyor. 20. yüzyılda ahşabın yerini betonarme aldı. Ama son zamanlarda sürdürülebilirlik gündeme geldiğinden ahşap yine ön plana çıkmaya başlıyor. Üçüncü bir maddemiz ise doğal ekoturizm potansiyelimizi daha fazla ilerletmektir. Türkiye’nin dört bir tarafında kayak turizmi halkla buluşturuldu. Mesela Avusturya’da milli gelirin yüzde 65’i kardan geliyor. Yani karı da kâra çevirmemiz lazım” dedi.
İstanbul genelinde 16 bin 300 hektar, Türkiye genelinde de 620 bin hektar alanın, 2B tespiti yapılıp orman sınırları dışına çıkarıldığını ifade eden Dr. Bekir Pakdemirli,şunları söyledi: “Mülkiyeti orman olmakla birlikte üzerinde orman örtüsü bulunmayan, ağaçlandırılması da mümkün olmayan yerleşim yeri olarak değerlendirilmesi uygun olduğu tespit edilen alanlar ile ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Özel orman alanlarında yapı yapılmasıyla alakalı formalitelerin azaltılması, işlerin kolaylaştırılmasıyla ilgili talepleri değerlendiriyoruz. Ormanlık alanlarda da Millet Bahçesi kurulabilmesi için mevzuat çalışmaları devam ediyor. Kısa süre içinde çalışmamızı tamamlayıp hayata geçireceğiz. Dünyada sektörlerin birbirine geçişi çok önemli. Ülke olarak, ne yapıyorsak her alanda en iyilerini yapmamız lazım. Tarım ve orman alanında da en iyi çalışmaları yapmalıyız. Birçok konuda markalaşacağız, sizler de yaptığınız konutla, pazarlamanızla, markalarınızla ön plana çıkacaksınız ki hep birlikte daha fazla katma değer elde edelim. Bugün Türkiye 82 milyon vatandaşı, 5 milyon mültecisi, 51 milyonun üzerinde turistiyle 135 milyonluk bir ekosistemi beslemekte. Bugünkü Türkiye’nin, tamamen kendi kendine yeterlilik için 53 milyon hektar araziye ihtiyacı var. Bundan sonra atacağımız adımlarda da kır ve kent dengesini korumamız lazım. Özellikle tarım yapılamayacak elverişsiz arazileri kazanmanın yoluna bakacağız. Kadim kültürümüz bize zaten ‘yamaçlarda konutları, ovalarda tarımı yap’ diyor.”
Turizm izinleri konusunda da çalışmaların hızlandığını belirten Bakan Pakdemirli, “Yatırım ortamının iyileştirilmesi anlamında artık daha tahmin edilebilir bir yatırım ortamı olacak. Özellikle orman, turizm izinleri ile ilgili şöyle bir genelge çıkarıyoruz; en başta nerelere izin vereceğimize dair her şeyi şeffaf bir şekilde internet sitesinden yayınlayacağız. Vatandaş başvururken bunların hepsini görecek. Ekim ayından beri tüm izin süreçlerini 60 günle sınırlandırdık” dedi.
“Türkiye gerçekten büyük potansiyel barındırıyor” diyen Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türkiye’yi 21. yüzyıla taşıyacak olanlar sizlersiniz çünkü yakın zamanda artık devlet küçülmek durumunda kalacaktır. Teknoloji gelişiyor. Bütün işleri yavaş yavaş e-devlet ortamına taşıyoruz. Biz de Bakanlık olarak verdiğimiz hizmetlerin birçoğunu e-devlet ortamına taşıdık. Bundan sonra asıl istihdamın ana ekseni sizler olacaksınız.”
Türkiye’nin büyüme performansının 2016 yılı üçüncü çeyrekteki bir azalmadan sonra pozitif yönde seyrettiğini belirten Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati, “2018’in son çeyreği, 2019’un birinci ve ikinci çeyreğinde negatif büyüme, hemen üçüncü çeyrekte de 0,9’luk bir büyüme ile inşallah dördüncü çeyrek açıklandığı zaman şaşıracaksınız. Çünkü 2019 yılını çok ciddi bir performans ve büyümeyle tamamlamış olacağız. Tabii 2019’la başlayan bu büyüme 2020’de 5’in üzerinde, 2021 ve 2022’de ise bunun da ötesinde bir rakama ulaşılacaktır. Lütfen hesabınızı kitabınızı YEP’e (Yeni Ekonomi Programı) uyarak yapın” dedi.
İnşaat sektörünün GSYH içindeki payının 2018’de rekor seviye 7.2’ye ulaştığını, 2019 üçüncü çeyrek itibarıyla da 6,7 civarında olduğunu vurgulayan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nebati, şöyle konuştu: “Demek ki gayrimenkulcülerimizi, 7,2’ye eklenecek 0,5’lik artış bile 2018’deki o şaşalı günlerine getirecektir ve koşar adımla oraya doğru gidiyoruz. Kredi faiz oranları ise 2019’un Ocak ayında 2.1’di. ‘Bunu 1,49’a, 1,19’a düşürürseniz bu iş toparlanır’ denildiği zaman hemen aynı hafta içerisinde karar mercileri olarak operasyonlar yapıldı ve geçen yılın Aralık ayında faiz 0,99’a düşürüldü. Reel sektör bir şey diyorsa doğru söylüyordur. 2019 Aralık ayında konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre 136 bin, yani yüzde 47 artarak 202 bin adede çıktı.”
Yabancı yatırımcı konusuna da değinen Dr. Nureddin Nebati, “1 milyon dolar değerinde gayrimenkul alarak vatandaşlık hakkı elde edenlerin toplam sayısı 66 idi. Bu rakamı geçen yıl 250 bin dolara düşürdüğümüz zaman tepkiyle karşılaştık. Oysa bizden sonra da Yunanistan 250 bin Euroya düşürdü. Bir yıl içinde 3 bin 551 kişi gayrimenkul alarak 887 milyon dolar karşığılında taşınmaz aldı. Bu arada sadece 11 ayda yabancılara satışta toplamda 40 bin taşınmaz adedini aştık. Bu, Türkiye’nin bir cazibe merkezi olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
GYODER’in temel görevinin, gayrimenkul sektörünü temsil etmek olduğunu belirten GYODER Başkanı Dr. Feyzullah Yetgin, “Sektöre öncülük etmek ve bunu sürekli kılmak için her zaman donanımlı, birikimli ve güçlü bir yapıya sahip olmamız gerektiğinin farkındayız. GYODER, bugünkü güçlü konumuna, üyelerinin yıllardır sürdürdüğü çok değerli katkıları ve vizyonu ile ulaştı. ‘Yatırım Ortamının İyileştirilmesi’ başlıklı gündemimiz de aslında, sektördeki sorunlara çözüm bulmak amacıyla hareket ettiğimizi gösteriyor. Bu amaçla her platformda sektöre katkıda bulunmak için güç birliği oluşturmaya devam edeceğimize inanıyorum” dedi.
Dr. Feyzullah Yetgin, şöyle konuştu: “Kamunun sektöre yönelik son düzenlemeleriyle birlikte orta ve uzun vadede Türkiye’nin vizyonuna yakışır bir şekilde sektörde de düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Aynı zamanda yapılan bu regülasyonların da işletilmesi lazım. Son bir yılda yeni inşaat ruhsatlarının alımında yüzde 60’ın üzerinde azalma görüldü. Stoklar da yavaş yavaş eriyor. Bugün yurtiçi gayrimenkul piyasasının talep yönü konjonktürel olarak düşük olsa dahi, 2020 yılında sektörün tekrar canlılık kazanacağı aşikâr. Yeni düzenlemelerle, mevcut sorunların aşılması için önemli adımlar atan ilgili tüm Bakanlıklarımızın da destekleriyle, gayrimenkul sektörü, içinde bulunduğu süreçten güçlenerek çıkacaktır. Sektörümüzün önü açık ve önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir kentlere odaklanmamız gerekiyor.”
Yatırım ortamının iyileştirilmesinin iki yönlü olması gerektiğinin altını çizen GYODER Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Avni Çelik, “Konut alıcısı küçük de olsa bir yatırımcıdır. Konut alıcısı ve yerli-yabancı yatırımcı yönünden yatırım ortamının iyileştirilmesi son derece önemli. Bu iki konunun stratejik olarak çözülmesiyle sektörde her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum” dedi. Arsa fiyatlarının, ABD dahil dünyanın birçok yerinde Türkiye kadar değerli olmadığını ifade eden Dr. Avni Çelik, “Arsa fiyatlarına karşı, sektör olarak bir refleks oluşturup, bunu kırma noktasında bir eylem birliği içerisinde olmamız gerekebilir. Sektörde özellikle arsa fiyatları konusunda bir basıncın oluşmasında kamu otoritesinin büyük rolü var. Eğer imar planı onaylanmış, altyapısı yapılmış arsa arzında bir genişleme olursa bu basınç büyük ölçüde düşecektir. Özellikle 2B arazileri konusunda bürokrasinin hafifletilip bu alanların kent dokusuna kazandırılması, özel orman alanları ile ilgili imar planlarının yapımındaki bürokratik engellerin azaltılması ve orman vasfını yitirmiş arazilerin kente kazandırılmasının sağlanması çok önemli. Devletimiz hazine arazileri bakımından son derece zengin. Bunların birçoğu gecekondulaşma, işgaller derken büyük ölçüde kaybedilmiş ama hala yapılacak çok şey olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Son ekonomik dalgalanmada kamu tarafında önemli adımlar atıldığını belirten Dr. Avni Çelik, “Yabancı para birimi üzerinde kredi yükü olan bilançolar rahatlatıldı, KDV ve tapu harçları oransal olarak geri çekildi, konut ve ticari kredilerde destekler oluşturuldu, yabancıya konut satışında KDV istisnası getirildi ve vatandaşlık hakkı ile ilgili düzenleme yapıldı. Konut kredisi faizleri etkili bir şekilde başta kamu bankalarında olmak üzere geri çekildi. Bu destekler için ilgili bakanlıklarımıza sektör olarak teşekkür ederiz” dedi. Çelik ayrıca, konuttaki KDV oranının yüzde 8’lerin altına indirilmesini tekrar talep edeceklerini dile getirdi.
Sektör temsilcileri arasında ticari iş birliğini aşan bir gönül birliği ortamı yaratarak, kurumlar arası iş birliğini de artırdıklarını belirten GYODER Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Avni Çelik, “Böylece güven, sevgi ve yerine göre fedakârlık da olan iş birliklerinin oluşmasına vesile oluyoruz. GYODER bu anlamda güzel işler yaptı. Yakın dönemdeki en önemli çalışmalarını şöyle özetleyebiliriz: 15 Temmuz hain darbe girişimi ülkeye, ekonomiye yapılan bir girişimdi. Ağustos ayında sektöre öncülük ederek oluşturduğumuz ‘Güç Birliği’ platformuyla en iyi ağustoslardan birini yaşadık. Ardından GYODER Yüksek İstişare Kurulu olarak çok gurur verici bir çalışmaya imza attık. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Yüce Meclisimiz bombalanmıştı. O vahim tabloda üyelerimiz el kaldırdı ve ‘Milletin Meclisini Millet Yapar’ dedi. GYODER üyesi 32 firmanın oluşturduğu bir konsorsiyumla o gün toplanan rakam 70 milyon liraya ulaştı. ‘Milletin Meclisini Millet Yapar Konsorsiyumu’nu hayata geçiren GYODER Yüksek İstişare Kurulu olarak, Meclisimizin hasar gören bölümlerinin onarımının büyük bir özenle tamamlamanın ve Meclis’ten şeref nişanı almanın gururunu yaşıyoruz.”
# GYODER Yüksek İstişare Kurulu# Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati# Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey# Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli
İlginizi Çekebilir