Altın oran olarak bilinen oran, yaratıcının belirlediği orandır. Doğada yer alan canlılarda bu oran görülmektedir. İnsanlara ait estetik duygusu dahi bu orana göre şekillendirilmiştir. Altın oran, aslında İlahi Oran’dır. { Fi (Φ) : 1,618 }
Tabiat ve doğa belirli kanunlara tabiidir. Mesela dünyada her şey yerçekimi kanunlarına tabiidir. Bu nedenle belirli bir yükseklikten bırakılan her cisim yer çekimi kanunlarının etkisiyle yeryüzüne düşer. Yer çekimi kanunu bir fizik yasasının ifadesidir.Bu nedenle bu olayda yer çekimi kanunlarının fiziksel dünyaya etkilerini görebilmek mümkündür.Fizik yasalarını doğada görebilmek bu kadar rahatken insanlar matematiğin doğadaki yansımalarını görmekte zorlanırlar. Bunun nedeni matematiğin soyut temellere sahip olması ve doğadaki izlerini görebilmek için biraz daha detaya inebilmek gerekliliğidir. Güzellik zannedildiği kadar göreceli bir konsept değildir. Beğenilerimiz arasında ufak farklar olsa da, bilerek ya da bilmeyerek belirli bir oranı gözetiyoruz. Evrende görebileceğimiz tüm nesne ve varlıkların parçaları arasında bir uyumun olduğunu ve binlerce yıldır hiç değişmediği saptandığı için Yaratıcı‘nın matematik sistemi olarak bilinen bağıntıya “altın oran” denilmektedir. Sanatta ve matematikte çok kez karşılaşabileceğimiz bu oran, aslında basit bir kural üzerine oturtulmuştur. Fakat gözlemleyebildiğimiz bütün varlık âleminde bu oranın geçerli ve tutarlı olarak göze çarpması, insanları şaşkına çevirecek kadar ciddi bir sistemi ortaya koyuyor. Evrenin var oluşundan bu yana tutarlı olarak bütün varlıklarda 1,618’e karşılık gelen bir oranın bulunması, dünyaca ünlü matematikçilerin de hayranlıkla incelediği ve kendi çalışmalarında kullandıkları bir konu alanı olmuştur.
İnsanlık tarihinin başlangıcından beri, evrendeki düzeni keşfetme güdüsü de var olmuştur. Geçen on binlerce yıl içinde yapılan tüm çalışmalar, evrenin alelâde bir düzen içinde yaratılmadığını, hâlâ insan aklının alamayacağı kadar sistematik bir ölçü içerisinde yaratıldığını ortaya koymuştur. Evrenin bu sistemi, kuşkusuz sayılar üzerine oturtulmuştur. Var olan her şey, bir sayıya karşılık gelmektedir. Dil bilimi bile matematiksel kurallar sayesinde gelişim göstermektedir. Ve biz bu sayıları, daha çok gündelik matematik hesaplamalarında, ölçüp tartmada, mühendislikte ve bunun gibi basit konular üzerinde incelemeye çalışıyoruz. Felsefik boyutta düşünüldüğünde, varoluşun ve doğa yasalarının temelinde de bu sayılar bulunmaktadır. Bu anlamda evrene hâkim olan sayıların yasası, kuşkusuz Yaratıcı‘nın matematik düzenini ortaya koyacaktır.
Orta Çağ’ın en ünlü matematikçisi olan İtalyan kökenli Leonardo Fibonacci, birbiri arasında ardışık ilişki ve olağanüstü bir oran bulunduğunu iddia ettiği sayıları keşfetmiştir. Evrendeki muhteşem düzenle birebir örtüşen bu sayıları keşfetmesi nedeniyle, altın orana da adının ilk iki harfi olan “Fi” (Φ) sayısı denilmiştir.
Mimar Sinan’ın birçok eserlerinde altın oran görülebilmektedir. Örnek vermek gerekirse Süleymaniye ve Selimiye Camileri altın oran kapsamında yer alan yapıtlardır.Mısır Piramitleri; Mısır’ın en güzel yapıları arasında Keops Piramitleri yer almaktadır. Bu piramitler yapılırken altın oran kanundan faydalanıldığı belirlenmiştir.



İşte bu düzeni görmemizi sağlayacak anahtar, altın orandır.
“Altın Oran” ilk olarak kimler tarafından keşfedildiği bilinmese de, Mısırlılar’ın ve Yunanlılar’ın bu konu üzerinde yapmış oldukları bazı çalışmalar olduğu görülmektedir. Öklid, milattan önce 300’ü yıllarda yazdığı “elementler” adlı tezinde “ekstrem ve önemli oranda bölmek” olarak altın oranı ifade etmiştir. Mısırlıların keops piramidinde, Leonardo da Vinci’nin “İlahi Oran” adlı çalışmada sunduğu resimlerde ve çalışmalarda kullanıldığı bilinen altın oran, “Fibonacci Sayıları” bağlantılı olarak da bilinmektedir. “Altın Oran” çok önceki medeniyetlerde, hatta antik çağlarda kullanıldığı kaynaklarda görülmektedir. Leonardo “Fibonacci Dizisini” 12.yüzyılda matematiğe kazandırmıştır.
Altın Oran Örnekleri;
Altın Oran yaşamımızın birçok bölümünde karşımıza çıkmaktadır. İşte, gözümüzün önünde olan ama fark edemediğimiz Altın Oran Örnekleri…Leonardo da Vinci, eserlerinde çoğunlukla altın oran kullanan sanatçılardandır. Özellikle “Son yemek” isimli tablosuna baktığınız zaman, Hz. İsa ve havarilerin oturduğu masanın ebatlarında, arkasındaki duvarlar ve pencerelerin boyutlarında altın oran kullanıldığını görebilirsiniz.

