67’inci Hükümet tarafından kurulan yeni kabinenin piyasaya yansımaları çok hızlı ve büyük oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Mehmet Şimşek’in atanması inşaat ve gayrimenkul sektöründe karşılığını hemen buldu. Mehmet Şimşek’in uluslararası ekonomi deneyimi, yabancı yatırımcılar açısından yüksek kredibilitesi ve faiz, döviz, cari açık gibi ekonominin en büyük sorunlarının kesin çözüm bulacağına yönelik yüksek beklenti; gayrimenkul sektörünü harekete geçirdi. Aynı şekilde gayrimenkul sektörünü tanıyan ve daha önce de bu görevde bulunan Mehmet Özhaseki’nin tekrar Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na atanması, sektörün sürekliliğini ve istikrarını sağlayacak hamlelere devam edileceğine yönelik beklentileri de beraberinde getirdi.Cuma günü yeni kabinenin açıklanmasından hemen sonra satış ofislerinde hareketlenme yaşandığına dikkat çeken Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Umut Durbakayım, son haftaların en yoğun hafta sonu yaşandığını belirtti. Ertelenen konut talebinin yeniden canlanmaya başladığını ifade eden Umut Durbakayım “Yeni ekonomi bakanının faiz konusunda uluslararası normlarda bir tavır sergileyeceğini düşünen konut alıcıları, mevcut faizlerdeki cazibeyi değerlendirmek istedi. Satış ofislerimizdeki telefonlar durmaksızın çaldı, birçok konut alıcısı satış ofislerimize geldi. Satış ofislerimize gelenlerin yarısına yakınını ise tasarruflarını yatırım amaçlı değerlendirmek isteyenler oluşturdu. Faizlerdeki rutin seyre dönülmesine bağlı olarak dövizdeki potansiyel değerlenme beklentisinin azalmaya başlaması, bu alıcı kitlesinin de tekrar gayrimenkul yatırımına odaklanmasını sağladı” şeklinde konuştu.
Umut Durbakayım, Bakan Şimşek’in ekonomideki istikrarı tekrar sağlamasıyla birlikte yabancı yatırımlarda yeniden artış olacağı, üretim ve istihdamda kaybedilen değerlerin yeniden kazanılacağı ve tüm bunlara bağlı olarak ekonomi şartların yavaşlamasına neden olan cari açığın azalacağı yönündeki beklentinin tam olduğunun altını çizdi.
Umut Durbakayım, Bakan Şimşek’in ekonomideki istikrarı tekrar sağlamasıyla birlikte yabancı yatırımlarda yeniden artış olacağı, üretim ve istihdamda kaybedilen değerlerin yeniden kazanılacağı ve tüm bunlara bağlı olarak ekonomi şartların yavaşlamasına neden olan cari açığın azalacağı yönündeki beklentinin tam olduğunun altını çizdi.