1. 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi ZeroBuild Summit’23’ün konusu ne olacak?
Enerji, çevre, ekonomi ve sürdürülebilir kentleşme gibi pek çok alanda büyük avantajları bulunan Sıfır Enerji Bina’ların bu faydalarını ve Sıfır Enerji Bina’lara dönüşümü gerçekleştirme yollarını ZeroBuild Summit’te ele alacağız.
Harcadığımız enerjinin %70’ini ithal eden bir ülke olarak, enerjiyi nasıl en verimli kullanabileceğimiz ülke ekonomisi, bireysel ekonomimiz, çevre yararı ve enerji arz güvenliği gibi pek çok açıdan çok önemli.

Enerji tasarrufunun dışında; Şubat ayında ne yazık ki yaşadığımız deprem felaketinin ardından Depreme Dayanıklı Sıfır Enerji Bina’lar konusunu ana konu olarak işlemek istedik. Yapı sektöründe şu an değişim ve kentsel dönüşüm konuşuluyor, dolayısıyla tam zamanı. Biz de depreme dayanıklı Sıfır Enerji Bina’larla hem olası böyle bir afete karşı önlem almak, hem de sürdürülebilir kentleşmenin Sıfır Enerji Bina’larla nasıl sağlanabileceğini konuşmak için bir araya geliyoruz.
Zirvemiz bu yıl 26-29 Nisan 2023 tarihlerinde 45. Yapı Fuarı TurkeyBuild İstanbul ev sahipliğinde İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. “Sıfır Enerji Bina Mümkün-ZeroBuild Possible” sloganımızın ekseninde programımızı oluşturduk. 4 gün boyunca 16 oturumda 100’e yakın konuşmacıyı bir araya getireceğiz. Fiziki olarak gerçekleşecek zirveyi aynı zamanda Yapı Fuarı-TurkeyBuild ve ZeroBuild Türkiye YouTube kanallarından canlı olarak izleyebilirsiniz.
2.Sıfır Enerji Bina’ların varlığı neden çok önemli?
Sıfır Enerji Bina, enerji verimliliği yüksek ve ihtiyaç duyduğu enerjiyi tesis içi ve tesis dışı yenilenebilir enerji kaynaklarından üreten bir binadır. Bununla birlikte Dünya Yeşil Bina Konseyi (WorldGBC) de, Net Sıfır Karbon tanımını yıllık bazda salınan karbondioksit emisyonunun sıfır veya negatif olması ile açıklar. Sıfır Enerji Binalar, hem bireysel ve ülkesel bazda enerji tüketimini düşürmek hem de yenilenebilir kaynaklardan kullanılan enerji ile karbon salınımını azaltmak açısından çok kritik. Bu nedenle Sıfır Enerji Binalar’In, yangın, sel, taşkın gibi afetlere sebep olan küresel ısınmaya karşı çok büyük bir adım olduğunu zirvemizde de vurgulayacağız.
Belirttiğimiz gibi, Sıfır Enerji Bina’ların önemini, hem ülke genelinde hem de haneler açısından gündeme alabiliriz. Verilere göre, konutlarda harcanan enerji, ülkemizdeki toplam enerji tüketiminin yaklaşık %40’ına karşılık geliyor. 21.01.2021 tarih ve 9995 sayılı Kurul Kararı ile 50.864.761.766 Sm3 olarak tahmin edilen 2021 yılı ulusal doğal gaz tüketim miktarı %17,67 sapmayla 59.854.173.766 Sm3 olarak gerçekleşmiş. Doğal gaz tüketimi ise önceki yıla kıyasla %24,02 oranında artmış. 2021 yılında, 58.703,93 milyon Sm3 doğal gaz ithal edilmiş; bu oran gaz tüketimimizin %98’i. Uluslararası piyasalarda doğalgazın metreküp fiyatının yaklaşık 2,5 $ olduğu göz önüne alınırsa, ithal edilen doğalgazın tutarı yaklaşık 23,5 milyar $. Bu rakam, yaklaşık 450 milyar TL’ye denk geliyor. Bu noktada kafamızda daha iyi canlandırma yapabilmek için şöyle düşünebiliriz: Böyle bir bütçe ile, 1330 MW gücündeki Atatürk Barajı’ndan 6 adet, 1400 MW gücündeki Bursa Ovaakça Kombine Çevrim Santrali’nden 12 adet yapılabilir.
TEİAŞ’ın verilerini incelememiz de önemli diye düşünüyoruz. Bu verilere göre geçen yıl üretilen 331 milyar kWh’i bulan elektriğin %32,71’lik kısmı doğalgaz santrallerinden, yüzde 31,43’ü ise kömürlü termik santrallerinden karşılandı. Termik santrallerde kullanılan kömürün %50’sini ithal ettiğimizi de biliyoruz. Bu istatistik de ülkemizin enerjide büyük oranda dışa bağımlı olduğunu vurguluyor. Maalesef bu durumun sonucu ekonomimize %70’in üzerinde bir oranda enerji kaynaklı bir cari açık oluyor.
Bireysel bazda ise haneleri şöyle değerlendirebiliriz: 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama doğalgaz tüketimi 3000 kWh’a karşılık yaklaşık 600 ₺, 230 kWh elektrik tüketimine karşılık ise yaklaşık 450 ₺. Doğalgaz tüketiminin sonbahar ve kış aylarında yükseldiğini düşündüğümüzde, yıllık enerji maliyeti maalesef 10 bin TL’yi geçiyor.
Sonuç olarak binalarda tüketilen enerji miktarını azaltmak; bireysel olarak hanelerin bütçesine, ülkesel anlamda enerji arz güvenliğimize ve ekonomimize, çevresel olarak ise iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı bize destek olacak. Sıfır Enerji Bina’lara doğru ne kadar hızlı bir dönüşüm sağlarsak bu binalardan hızla bir o kadar olumlu geri dönüş alacağız. Nitekim aslında ülkemizin imzaladığı 2053 Net Sıfır Karbon taahhüdüne bağlı olarak da binaların dönüşümü zaten zorunluluk haline gelmişti.
3.Sıfır Enerji Bina’lar ve şehircilik ile alakalı neler söyleyebilirsiniz?
Türkiye’de bugünkü bina stoğunun sanayi binaları hariç 9.5 milyon civarında olduğunu biliyoruz. Son 20 yılda inşa edilen sanayi hariç bina sayısı ise 1.8 milyon. Bu istatistik, 2000 yılından beri oluşturulan binaların tamamı standart ve yönetmeliklere uygun yapılmış olsa bile bina stokunun yüzde 80’inden fazlasının hala eksik yalıtımlı olduğunu veya yalıtımının hiç olmadığını gösteriyor.
Sera gazı emisyonları iklim krizinde çok önemli bir sorun. Binaların sera gazı emisyonlarının %36’sından sorumlu olduğunu biliyoruz. Yanlış kentleşmeyle oluşan ısı adası gibi sorunlar da bu oranı daha da yükseltiyor. Oysaki iklim değişikliğine dirençli, karbonsuz kentleşme, sürdürülebilir yaşama giden kapı. Çevreye duyarlı, yaşanabilir bir ülke için şehirlerimizde yer alan bina stoklarının yenilenirken enerji verimli, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan binalar olarak inşa edilmesi ve yeşil alanlarla mutlaka desteklenmeleri gerekli.
4.Müteahhitler, mimarlar ve mühendislerin Sıfır Enerji Bina üretme motivasyonları neler olabilir?
Sıfır Enerji Bina’lar, son teknoloji olarak kabul edilen binalar. Verimli sistemleri ve malzemeleri diğer binalara nispeten daha çok ön yatırım gerektirseler de, uzun vadede daha düşük işletme maliyetleri yaratacak bir yapıları var çünkü düşük enerji kullanımı, bina sahipleri için büyük avantaj yaratır. Bu açıdan bir pazarlama stratejisi ile Sıfır Enerji Bina’lar hak ettikleri fiyattan satılabilirler. Ayrıca, Sıfır Enerji Bina projeleri, gayrimenkul şirketleri için prestij demektir.
Günümüzde çevreye duyarlı bina arayan kullanıcılar artıyor. Sıfır Enerjili Bina inşaatında ilerleyen müteahhitler rekabette öne geçecektir. Sürdürülebilir inşaat teknikleri, güncele ayak uyulması için kazanılması ve uygulanması gereken bir beceri. Büyüyen bu pazarda kendilerini öncü konumlayanların marka değerleri oldukça artacaktır. Ayrıca bu grubun toplumumuza ve çevreye daha çok hizmet etmiş olacaklarından duygusal, mesleki tatminleri daha yüksek olur.
Sıfır Enerji Bina’ların; mimarlar, inşaatçılar ve müteahhitler için diğer binalara göre daha zor, özel tasarım ve uygulama gerektiren özellik ve kısımları olduğu elbette ki bir gerçek. Enerji tasarruflu malzemelerin, gelişmiş yalıtım tekniklerinin ve yenilenebilir enerji sistemlerinin önce düşünülüp sonra uygulanması; müteahhit, mimar ve mühendislerin bu konuda beraber hareket etmesi ancak bilimsel ve yenilikçi yaklaşımlara karşı çok istekli olmalarıyla olabilir. Bu noktada söylemeliyiz ki; böyle bir alanda bir devlet teşvikinin de faydalı olabileceğine inanıyoruz.
5.Sıfır Enerji Bina’ların inşasının ardından nelere dikkat edilmeli?
Bu binalarda performans izleme ve optimizasyon çalışmalarının mutlaka yapılması gerekiyor. En yüksek verimlilikte çalışmaya devam edip etmediklerini kontrol etmeli ve gerektiğinde optimizasyon yapmalıyız. Elbette ki böyle bir durum, Sıfır Enerji Bina sahiplerinin ve operatörlerinin uzun vadede istekli olmasını, bu konuda önceden söz vermesini gerektiriyor. Teknik olarak ise özel izleme ve kontrol sistemleri kurulmak zorunda. Burada otomasyon sektörüne ve otomasyon sektörünün değişime olan isteğine çok ihtiyacımız var.