2012 yılında başlatılan kentsel dönüşüm projesinde dikkate alınmayan Yıkım Faaliyetleri çok ciddi sorunlarla karşı karşıya geliyor. Daha o günlerde bu sektörün oluşturulması için ciddi adımlar atılması, bir sistem oluşturulması, ilgili kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirli değişiklikler yapılması konusunda önerilerde bulunmuştum. Bunların birçoğu dikkate alınarak tedbirler alınsa dahi oldukça yetersiz kaldığı gibi günden güne çığ gibi büyüyor.
Bugünlerde hızlanan dönüşüm projeleriyle sürekli yüksek katlı yapıların yıkıldığını görüyorum. Özellikle 7 ve üzeri katlı yapıların yıkılması için erişim seviyesi yetmediği için doğrudan yıkım makineleriyle yıkım yapılması mümkün değildir.
Bu durumda kat eksiltme yöntemi olarak kullanılan mini makinenin bina üzerine çıkartılması sonucu kat kat yıkım yapılması yöntemi kullanılıyor. Ancak Ülkemizde bir dönem hiç satın alınmayan mini iş makineleri şu anda oldukça ihtiyaç duyulmakta ve yetersiz kalmaktadır. Birçok yıkım projesi mini makine yetersizliğinden durma noktasına kadar gelmiştir.
Bazı mini iş makinesi sahibi firmalar kiralama fiyatlarını neredeyse 2 katına çıkarmış durumda. Hatta 5 tonluk bir ekskavatör kira maliyetinin 30 tonluk bir ekskavatör fiyatından bile daha yüksek bedel istendiğine şahitlik ediyorum.
Her ne kadar tedarikçi firmalardan mini makine alımı yapsanız dahi bu sorunu çözmüyor. Çünkü 11 katlı bir binanın 11. Katında tehlike oluşturmadan yıkım yapabilecek operatör bulamıyorsunuz. Yıkım işlerinde tecrübe kazanmış operatör dahi bulsanız binanın üstünde yapılacak yıkım çalışması ayrı bir tecrübe ve dikkat gerektirmektedir.
İlgili Bakanlıkların ve Sivil Toplum Kuruluşlarının bir an önce Yıkım Operatörlüğü eğitimleri verilmesi konusunda bir çalışma başlatmaları gereklidir. Ayrıca sertifika verilerek yetkilendirilmesi gereklidir. Oldukça yetersizlik olan ve yetişmiş personel ihtiyacı duyulan bu sektörde ciddi istihdam oluşturularak işsizliğin azalmasında oldukça yararı olacaktır.