Emlak Sektörü Temsilcileri tarafından Taşınmaz Ticareti Yönetmeliğinin İptali için Danıştay'a iptal davası açıldı.
Emlak danışmanlığı mesleğinin disiplin altına alınarak bir düzene sokulması ve kamuoyunda emlakçı dendiğinde bu sektörde bulunan bazı yetkisiz ve bilgisiz art niyetli kişilerin gayrimenkul yatırımcılarına vermiş oldukları zararlar ve oluşan mağduriyetler sonucunda kamuoyunda emlak danışmanlığı mesleğine ve bu mesleği yapanlarla bu sektöre olumsuz ve negatif gözle bakılmaktaydı.
Gayrimenkul yatırımcıları ile konut alımı yapan vatandaşlarımız tarafından emlak ve gayrimenkul danışmanlığı hizmeti alınmasında yaşanan bazı mağduriyetler ve olumsuzluklardan dolayı çekimser kalındığı, CİMER ile Tüketicinin korunması ve piyasa gözetimi genel müdürlüğüne gelen yoğun şikayetler doğrultusunda oluşan gereksinimler ve zorunlu düzenlemeler ile emlak danışmanlığı mesleğinin kamuoyundaki itibar ve imajının değişerek olumlu yönde anılması ve sağlanan bu danışmanlık hizmetlerinden güvenilir bir şekilde rahatça faydananılması amacıyla, ilk olarak 5 Haziran 2018 tarihinde Taşınmaz Ticareti yönetmeliği resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Ticaret Bakanlığı tarafından yönetmelik hazırlanırken ülke genelinde bulunan tüm federasyon, oda, dernek ve ticaret odaları emlak-gayrimenkul komite başkanlıklarının ve emlak franchise firmalarının yöneticilerinin katılımıyla birlikte yapılan ortak çalışmalar ve TOBB toplantı salonunda yapılan yönetmelik çalıştayında alınan kararlar doğrultusunda Taşınmaz Ticareti yönetmeliği yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
Taşınmaz Ticareti yönetmeliğinin 5 Haziran 2018 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmesiyle basında ve kamuoyunda yapılan açıklamalar ve bilgilendirmeler ile ulusal ölçekte yer alan basın haberleri doğrultusunda meslekte yeni bir dönemin başladığının sinyali verilmiş oldu.
Artık her önüne gelen kişi ve firmaların bir kasa ve bir masa ile bu işi yapamayacağı, bu meslekte profesyonelleşmenin gereksinimlerinin karşılanarak ve ayakçı diye tabir edilen kayıt dışı olarak bu işi yapmanın dönemi sona ermiş oldu. Getirilen belli başlı şartlar arasında en az 30 M2 Ofis şartı, en az ortaöğretim mezunu olma şartı ve yetki belgesi uygulaması gelmiş, meslekte ve gayrimenkul sektöründe önemli yenilikler ve değişikler olmuştu. Ancak bu süreçte en önemli değişiklik yetki belgesi verilmesinde aranan şartlarda getirilen maddeler olmuştur.
TAŞINMAZ TİCARETİ YETKİ BELGESİ VERİLMESİNDE ARANAN ŞARTLAR:
MADDE 6 – (1) İşletmeye yetki belgesi verilebilmesi için;
- a) 12 nci maddede belirtilen şartların taşınması,
- b) Meslek odasına kayıtlı olunması,
- c) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olunması,
ç) Gerçek kişi tacirler ile esnaf ve sanatkârların kendilerinin, ticaret şirketleri ile diğer tüzel kişi tacirlerin bu alandaki faaliyetlerini yürütmek için görevlendirdikleri ve yetkilendirdikleri temsile yetkili kişilerinin, şubelerde ise şube müdürünün;
1) On sekiz yaşını doldurmuş olması,
2) En az lise mezunu olması,
3) İflas etmemiş veya iflas etmiş olsa bile 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre itibarının yerine gelmiş olması,
4) Konkordato ilan etmemiş olması,
5) Kasten işlenen bir suçtan dolayı veya affa uğramış olsalar dahi devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı veya haksız mal edinme, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı, hayasızca hareketler, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçlarından hüküm giymemiş ya da ticaret ve sanat icrasından hükmen yasaklanmamış olması,
- d) Gerçek kişi tacirler ile esnaf ve sanatkârların kendilerinin, ticaret şirketleri ile diğer tüzel kişi tacirlerin temsile yetkili kişilerinden en az birinin, şubelerde ise şube müdürünün sorumlu emlak danışmanı (Seviye 5) ulusal yeterliliğine dayalı mesleki yeterlilik belgesine sahip olması,
gerekir.
(2) Bakanlık, yetki belgesi verilmesi için mesleki eğitim şartı getirmeye ve bu eğitime ilişkin usul ve esasları ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak belirlemeye yetkilidir. Mesleki eğitim; Bakanlık, Millî Eğitim Bakanlığı veya Bakanlıkça uygun görülen kamu kurumları, üniversiteler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve mesleki yeterlilik belgesi vermeye yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından verilir, maddeleri yer alıyordu.
*Burada en önemli maddelerden biri olan 6.maddenin 5.bendinde bulunan ticari hayatında kötü bir geçmişe sahip olan ve bundan dolayı adli ve arşiv sicil kaydı ile sabıka kaydı bulunanların bu sektörde asla yer alamayacağı ve yetki belgesi verilemeyeceği yönünde açıklamayla hatta yetki belgesi verilmiş olsa bile iptal edileceği yönünde yapılan en önemli düzenlemeydi.
Bu madde özellikle sektör açısından önemli bir madde olarak görülmekle birlikte, kötü ve art niyetli kişileri bu sektörden uzaklaştırmak ve mesleğin geleceğine katkı yapmak, yatırımcıların ve tüketicilerin mağduriyet yaşamalarına engel olmak ve bu konudaki şikayetleri en aza indirgemekti.
Hatta bu konuda Türkiye’de ticari yaşamlarında geçmişte işlemiş oldukları suçlardan dolayı bazı oda ve dernek başkanlarının yetki belgeleri yapılan yoğun şikayetler sonucu iptal edilerek ve Türkiye’de ilk emsal oluşturarak sektörde büyük ses getirdi. Kamuoyunda böylece herkes sektöre daha güvenli gözle bakmaya başladı ve gayrimenkul alım satım süreçlerinde emlak ofislerinden danışmanlık hizmeti alan tüketici ve yatırımcılar da gözle görülür bir artış yaşandı. Bu da mesleğin itibar ve imajı açısından sektörde olumlu yönde bir gelişme olarak kaydedildi.
Ancak Ticaret Bakanlığı bazı konularda 5 Haziran 2018 de yayınlarak yürürlüğe giren ve 14 Ekim 2020 tarihine kadar olan revizyon sürecinde uygulamada olan bir yönetmeliği tam uygulamayıp, sektör temsilcilerinin ve bu sektörde faaliyet gösteren diğer kişi ve kurumların başta İç Ticaret Genel Müdürlüğüne, Ticaret Daire Başkanlığına ve İl ticaret Müdürlüklerine yapılan ve onca yazılan şikayet dilekçelerine rağmen yönetmeliğin gerekli maddeleri uygulanmadı. Bu da sektörde yeniden bir güvensizlik, mesleğin ciddiyetinin kaybolmasına ve ayrıca Türkiye’de çıkarılan kanun ve yönetmeliklerin kişiye göre mi yoksa farklı çevrelerden oluşan baskılar sonucu veya bürokratları yanlış yönlendirme ve bilgilendirmeler sonucu tekrar en başa dönüldüğü konusunda haklı şüpheler oluştu.
KENDİ ÇIKARDIĞI YÖNETMELİĞİ UYGULAMAYAN BAKANLIK YETKİLİLERİ!
Bu gelişmeler çerçevesinde yetki belgeleri iptal olmasına rağmen faaliyetlerine sürdüren ve yetki belgesiz olarak çalışan ofislere maalesef hiçbir işlem uygulanmadı. Hatta Ticaret Bakanlığı tarafından hakkında kaçakçılıktan ve kooperatif usulsüzlüğünden dava açılıp yargıdan ceza alan kişilere yönelik yönetmeliğe aykırı davranmaktan dolayı hiçbir işlem yapılmadı.Yani Ticaret Bakanlığı kendi çıkardığı yönetmeliği maalesef uygulamadı ve hatta bu konuda Ticaret il Müdürlüklerine gerekli işlemlerin yapılması için hiçbir girişimde bulunulmadı. İl Ticaret müdürlüklerine yapılan şikayetler ile ilgili yapılan görüşmelerde biz Bakanlığa bildirdik bize bu konuda dönüş yapılmadı cevabıydı. Ancak hukuki usül ve kaidelere göre yetki belgesini veren kurum yetki belgesini iptal eder maddesi ile yönetmelikte yazan diğer işlemleri gerçekleştirir maddeleri uygulatılmadı. Eğer il Ticaret Müdürlüğü kendi başına böyle bir tasarrufta bulunuyor ve yönetmeliği uygulamıyorsa Bakanlık tarafından yetkililer hakkında işlem yapılması gereklidir.Bu konuda yetki belgesi iptal edilen ofislere derhal yerel yönetime yani belediyeye bildirerek iş yeri ruhsatının iptal edilmesinin sağlanarak ofisin aktif olarak bu işi yapmasının son verilmesiydi.Çünkü yetki belgesi olmadan ve özellikle yetki belgesi iptal edilen işletmeler kayıt dışı hale gelmiş ve yetkisiz duruma düşmüş olup yani sürücünün işlemiş olduğu trafik suçundan ehliyetinin el konulmasıyla aynı eşdeğer bir durumdu. Ancak ne hikmetse bu ofislere bu işe devam etmelerine göz yumuldu ve bu mesleği layıkıyla yapanlara karşı haksız rekabet oluşturularak ve bu süreçte yasalara ve yönetmeliklere uygun olarak bu işi yapan emlak ofislerine karşı ekonomik maddi ve manevi olarak ta zarar verilmesine göz yumuldu.
14 EKİM’DE REVİZE EDİLEN YÖNETMELİKLE SEKTÖRDE YAPILAN USULSÜZLÜKLER VE YANLIŞLAR RESMİYET KAZANDIRDI!
Sektörü disiplin altına alma mesleğin çıtasının yükseltilmesi hedefiyle hazırlanan ve aynı Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi kamu oyunda yüksek prestijli, itibar ve imajı bulunan bir meslek olarak anılmasının sağlanması, meslek standartlarının ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi amacıyla beklenen ikinci revizyon çalışmaları 5 Haziran 2018 yılında çıkan yönetmelikten farklı olarak daha da disipline edecek uygulamalar gelmesi beklenirken 14 Ekim 2020 tarihinde çıkan yönetmelik sektörü ve bu mesleği yapanlarda hayal kırıklığına uğrattı. Aynı yere iki adet yetki belgesi veren Bursa İl Ticaret Müdürlüğünde il Ticaret Müdürü daha sonra görevinden alınmış olmasına rağmen, Bursa Emlak Müşavirleri Esnafları Derneği Başkanı Erkan Cebeci’nin girişimleriyle 5 Haziran 2018 de çıkan yönetmelik gereğince aynı iş yerinde iki kişiden birinin yetki belgesi verilmesinin kamuoyunda ve basında yer aldıktan sonra yetkililerce yetki belgesi iptal edildi. Ancak nedense önceki yönetmelik gereğince gerekli şartları taşımayan ve uygun olmayan sebeplerden dolayı iptal edilen yetki belgeleri 14 Ekim 2020 tarihinde çıkan yönetmelikle tekrar yetki belgesini almalarının önü açılarak sektörün en can alıcı maddeleri bertaraf edilmiş, daha önce usulsüzlük ve ticari davalardan ceza alanların önü de böylece açılmış oldu.Burada yeni mağduriyetlerin oluşacağı ve açılacak olan davalarla bu konuda yanlış yapıldığının ve bu konuda sorumlu davranarak hassasiyetle hareket edilmesini öneren meslek temsilcilerinin haklı olarak ileride anlaşılacağı belirtildi.
BEN YAPTIM OLDU MANTIĞI İLE HAREKET EDİLEREK KATILIMCI DEMOKRASİ UYGULANMADI !
5 Haziran 2018 yılında çıkan yönetmelikte mesleki sivil toplum kuruluşlarının talebi üzerine geniş katılımlı bir çalıştay yapılmış sektörün tüm katmanları ve temsilcileri dinlenmişti.Ancak 14 Ekim 2020 yılında yönetmeliğin revizyon sürecinde çalıştay talebi olmasına rağmen çalıştayın covid-19 nedeniyle yapılma olanağı olmayabileceği düşünülerek pandemi sürecine karşı sektör temsilcilerinden uzaktan online toplantı yapılması teklif edilse de Bakanlık yetkilileri bunu çok önemsemedi.Sektörün tüm bileşenlerinin ve sektör temsilcilerini bir bütün olarak değil sadece belli başlı grupların taleplerinin dikkate alınarak yeni yönetmelikte değiştirilmesi istenilen maddelerde değişiklikler uygulandığı belirtildi. Türkiye’de odalardan oluşan bir federasyon olmadığı ancak ülkemizde derneklerden oluşan iki federasyon, çeşitli esnaf odaları, mesleki dernekler, ticaret komitelerinin olmasına rağmen bu kurumların ve kuruluşlar ile tavsiye, görüş ve önerilerde bulunan ve sektörü temsil eden diğer oluşumların hassasiyetle üzerinde durdukları konuların önemsenmediği yönünde gelişmeler yaşandı.
Kayıt dışılıktan uzak tutulacak ve kötü ve art niyetli kişilerden kaçakçı ve dolandırıcılardan tüketiciyi ve yatırımcıyı daha koruyacak sıkı önlemler alınması gerekirken sektörde yapılan yanlış uygulamalara Ticaret Bakanlığı yetkilileri ticari hayatı kötü geçmişe sahip Devleti ve vatandaşı mağdur eden kaçakçılara, kötü ve art niyetli kişilere özellikle Ticaret Bakanlığı kurumlarının ve böylece kendisinin davacı olduğu mahkemelerden ceza alan kişilere yönelik yeni düzenlemeyle bu kişilere ödül gibi resmiyet kazandırdı. 5 Haziran 2018 yılında çıkan yönetmelikte belirtilen süre içerisinde kapatılması gerekirken bu konuda yetki belgesi iptalinden sonraki süreç için hiçbir adım atılmadı..Şikayet edilen ve yetki belgesiz olarak çalışan ofislere ve bu sektörde müşterisine yalan ve yanlış beyanda bulunarak aldatma, kandırma, dolandırma gibi ticari etik ve ahlak kuralları çerçevesinde yapmayanlara karşı hiçbir uygulama uygulanmadı.
14 EKİM’DE ÇIKAN YENİ YÖNETMELİKLE ART VE KÖTÜ NİYETLİ KİŞİLERİN ÖNÜ AÇILDI!
Yönetmeliğin 6.Maddesinin 4.bendinde yer alan ve mesleğin en can alıcı maddesi olarak görülen
4) Kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıldan fazla kesinleşmiş hapis cezası almamış veya devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı, haksız mal edinme, işkence, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hayasızca hareketler, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçlarından hüküm giymemiş ya da ticaret ve sanat icrasından hükmen yasaklanmamış olması olarak değiştirildi. Yani bu maddenin DNA sıyla oynanarak değiştirilmiş oldu. Hatta kaçakçılıktan ceza alanlar ve mahkeme kararlarında bu kişi suç üretme potansiyeli niteliği taşımaktadır kararları bulunanlar, mahkemelerce defalarca bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varılmaması diyerek hukuki cezalar alanlarda dahil olmak üzere, Devlet aleyhine karşı suç işleyenler bile böylece yetki belgelerine kavuşmuş oldular.
BİR ÇUVAL İNCİR MAHVEDİLDİ!
Türkiye’de milyon dolarların döndüğü, ülke ekonomisinin belkemiğini oluşturan, yerli ve yabancı yatırımcının sigortası sayılan maddede affa uğramış olsalar metni yerine Kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıldan fazla kesinleşmiş hapis cezası almamış olmak maddesi ile değiştirilerek, Türk Ceza kanununda dolandırıcıların veya bu gibi mağduriyet yaratan kişi ve kurumların 5 yıldan fazla ceza almadığı çok sık görülen bir durum olmamakla, Devlet aleyhine suç işlemiş kişilerle, kaçakcılık, ve dolandırıcılık ile diğer maddelerden hüküm giyenlerle veya vatandaşın tüketicinin sağlığına tehlikeye atan kişilere mahkemeler tarafından verilen cezaların bir nevi yolu açılmış oldu. Bakanlık 5 Haziran 2018 yılında çıkan yönetmelikte kendisinin koyduğu maddeyi 14 Ekim 2020 de çıkan yönetmelikte kaldırdı. Acaba buna niçin gerek duyuldu buradaki amaç neydi? Birilerinin baskısıyla mı bu madde değişikliğe uğradı yoksa sektörde daha fazla itibar ve imajı kaybettirilerek mesleğin geleceği karartıldı? Sonuçta yukarıdaki başlıkta belirtilen söz olan Bir çuval inciri mahvetmek deyimiyle; İyi giden bir işi daha iyi yapacağım derken daha kötü hâle getirmek ve bozmak deyimi gerçek oldu. Deyimin ikinci anlam taşıyan manası ise ;Çok büyük emekleri heba etmek, zarara sebep olmak anlamıyla da örtüşen ve daha önce tüm oda ve derneklerin katılımıyla yapılan çalışmalar maalesef böylece boşa gitmiş oldu.İyi olan, yolunda giden bir durumu yanlış karar ve davranışlarla bozmak, olumsuz bir gidişe sokmak manası ise 05 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe giren eski yönetmelikle sektöre biraz daha ciddiyet ve disiplin gelmişti, Revize edilen yönetmelikle tamamen bazı maddelerde özellikle işin içinden çıkılamaz bir durum ve hal oluştu.
GAYRİMENKUL VE EMLAK SEKTÖRÜNDE OLUŞACAK MAĞDURİYETLERDEN BUNDAN SONRA YETKİLİLER VE BU İŞE VESİLE OLANLAR SORUMLU TUTULACAK!
14 Ekim 2020 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren ve daha önceki yönetmelikle sektörden elini ayağını çekmeye hazırlanan vatandaşlarımızı ve yatırımcılara maddi ve manevi olarak çok büyük zarar veren ve bu süreçte yönetmelikten dolayı çekimser kalarak pusuda yatan kötü niyetli kişiler yönetmeliğin revizyon edilerek tam istedikleri gibi çıkmasıyla adeta bayram havası yaşadılar. 5 Haziran 2018 tarihinde yönetmeliğin yayınlanmasıyla ve bazı il müdürlüklerinde yapılan şikayetler sonucunda yetki belgeleri iptal edilen ancak yetki belgelerinin iptal edilmelerine rağmen yine de bu mesleği iki (2) yıl bilfiil kanunsuz olarak faaliyet gösterenler kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak yapmaya devam ettiklerini, yönetmelik gereği cezai müeyyide uygulanması gerekirken yetkililer tarafından bir işleme tabi tutulmadıkları için zafer kazanmışlar gibi sosyal medyada paylaşımlar yaparak, zaten daha önceki ticari yaşamlarında almış oldukları olumsuz sicillerine artı olarak yeni mağdurlar yaratmak amacıyla sektör için büyük tehlike oluşturacağı yönünde şüpheler oluşturmaktadır.
Bu amaçla bundan sonra bu sektörde ve bu meslekte özellikle yatırımcıların ve vatandaşların yukarıdaki sebeplerden dolayı göreceği maddi ve manevi zararları,oluşacak mağduriyetleri tanzim etmek zorunda kalabileceklerini, bu konuda açılacak olan her türlü davalarda tüketicinin korunması ve piyasanın gözetimi genel müdürlüğününde bu konuda yönetmelikte daha çok müdahil olmaları gerektiğini, tüketici hakem heyetlerinin derneklerinin bu yönetmeliğe itirazda müdahil olmalarını beklediklerini ve çıkan ve yasalar doğrultusunda bunları sebebiyet veren yetkililerinde sorumlu olması gerektiğini ve bu maddelerin geçmesi için teklifte bulununlarında kamuoyunda vijdani sorumluluk duygusuyla hesap vermeye davet ettiklerini belirttiler.
BİR ADALETSİZLİK UYGULAMADA OFİSİNİ YENİ AÇACAK OLAN GİRİŞİMLERE !
14 Ekim 2020 tarihinde çıkan yönetmelikte yeni emlak ofisi açacak olan girişimcilerimi maağdur eden ve yönetmeliğin 6. Maddesinin 6 bendinde yer alan; 6) Yetki belgesi başvurusunun yapıldığı tarihten önceki son beş yıl içinde ortaöğretim mezunlarının en az on iki ay; ön lisans, lisans ve lisansüstü mezunlarının ise en az altı ay emlak danışmanlığı veya sorumlu emlak danışmanlığı yapmış olması, maddesi olup eğer bir kişi kendisi tek başına emlak ofisi açmaya kalktığında dur sen açamazsın ya bir franchise firmasının altında sözleşmeli olarak bu işi vergi kaydı oda kaydı ve mesleki belgenle yetki belgeni alabilirsin anlamı olan veya sigortalı olarak bir yerde çalışabilirsin diyerek kişinin bağımsız iş yeri açmasını yani girişimciliği engelleyen, kişinin özgürce iş yerini açmasını zorlaştıran bir madde olarak görülüyor.Eğer kişi franchise firmalarında veya sigortalı olarak bu işi yapmasının sakıncası ve deneyimi aranmıyorsa kendi başına iş yeri açmasındaki engellemenin zorluk çıkarmanın mantığı anlaşılmış değildir.Son yıllarda 2023 vizyonu ve hedefleri doğrultusunda çıkan ticareti kolaylaştırma bürokrasiyi azaltma hedefine aykırı ve uzak olan bu anlayışın değiştirilerek kendi başına iş yeri açmak isteyen bir girişimciye franchise firmalarının yanında sözleşmeli olarak çalışmaya zorlaştırılmamalı ve Anayasa aykırı olan kişinin kendi başına çalışma hürriyetinden yoksun kılınmamalıdır. Bu Anayasa aykırı bir tutum ve tamamen yanlış bir uygulamadır.
5 HAZİRAN 2018 İLE 14 EKİM 2020 TARİHİNDE VERGİ VE ODA KAYDI OLAN İŞLETMELERE YETKİ BELGESİ VERİLMELİDİR.!
5 Haziran 2018 tarihinde yönetmelik yayınlandıktan sonra vergi kaydını ve oda kaydını yaptıran ilk ve ortaokul mezunlarına yetki belgelerinin verilmesi gerektiğini belirten Sert; 13 Şubat 2018 tarihinde ilk defa yayınlanan Motorlu Kara Taşıtları yönetmeliğinde olduğu gibi 15 Ağustos 2020 tarihine kadar oto alım satım üzerine vergi veya oda kaydı bulunan işletmelere yetki belgesi alınması hakkı tanınıyorsa, emlak sektöründe de aynı uygulamanın olması ve kolaylık sağlanması gerektiğini belirtti.Yönetmelik yayınlandıktan sonra Bakanlık kendi bünyesinde bulunan odalara talimat verip o zaman kayıtların yapılmaması yönünde talimat vermesi gerektiğini, Maliye’ye bir yazıyla emlak ofisi açacak olan ve vergi kaydı açılışı için başvuruda bulunanlardan yönetmeliğe uygun olup olmadıklarını, yani en az lise mezunu olanların vergi kayıtlarının açılmasını, lise mezunu olmayanların bu işi yapamayacaklarını belirtmelerini, vatandş veya girişimci vergi kaydında eğer serbestlik hakkını kullanırsa kendilerini başta bunu belirten bir taahhütname gibi yazı imzalatmalarını ve bu haktan yarın mahrum olacaklarını yetki belgesi alamayacaklarını bildiren resmi bir yazı imzalatmaları gerektiğini belirtti.Aldıkları duyumlar çerçevesinde Bakanlık bu konuda bir çalışma içerisinde bulunduğu inşallah bu vergi kaydı ve odaa kaydı açarak ofis kiralayan ve iş yeri açarak belli bir para harcayan işletmelerinde sorunlarının çözüleceği yönünde beklenti içinde olduklarını belirtti.
YANLIŞ HESAP BAĞDAT’TAN GERİ DÖNER, BAKANLIK ACİL OLARAK BU YANLIŞLIKDAN DÖNMELİDİR!
Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkan Vekili ve Başarı Anahtarı Ltd.Şti Müdürü Mehmet Sert ile Makelsan Ltd.Şti Genel Müdürü Celal Serhat Öğretici’nin Danıştaya açmış olduğu davaya müdahil olarak katılan Bursa Emlak Müşavirleri Esnafları Derneği Başkanı Erkan Cebeci açıklamalarında; yukarıda nedenlerden dolayı ve metinlerde anlatıldığı gibi işin özetinde sektörün ve mesleğin geleceğini düşünerek kendimizi bugün ve gelecekte bu meslekte sorumlu hissederek, bu mesleği hakkıyla ve layıkıyla yapan meslektaşlarımızı düşünerek, onların haklarını korumak , öğrencilerimizin üniversite tercihlerinde emlak ve emlak yönetimi bölümünü tercih ederken çekince ve şüphe olmadan seçimde bulunmalarını sağlamak, genç girişimcilerimizin bu sektöre girerken gönül rahatlığıyla düşünerek, kamuoyunda emlak danışmanlığı dendiğinde gönül rahatlığıyla bu hizmeti almalarını sağlamak, ayrıca en önemlisi vatandaşlarımızın ve yatırımcıların mağdur olmaması, yeni olumsuz olaylarla karşılanmaması, tüketicinin korunması adına yönetmelikte uygun görülmeyen ve sektörü zora sokan her madde tekrar irdelenerek yani yönetmeliğin yeniden revizyon edilerek tüm sektörü rahatlatacak bir çalışma yapılarak, geniş katılımlı sektör temsilcilerinin üzerinde mutabık kalınacak bir yönetmelikle devam edilmesi hususunda Bakanlığın yeniden konuyu gündeme getirerek çözüme kavuşturmasını beklediklerini belirterek davaya müdahil olmak isteyen gerek dernek, gerek, oda, gerek federasyonlara gerekse de gayrimenkul ve emlak ticaret komite başkanlıklarına çağrıda bulunarak; Değerli meslektaşlarım, 14 Ekim 2020 tarihinde revizyon değişikliği ile yürürlüğe giren yeni taşınmaz ticareti yönetmeliğindeki 6.maddenin 4 ve 6 bendlerinin iptali için Danıştay'a 2020 /1212 dosya no ile dava açmış bulunuyoruz. Sizlerin de yönetmelikte uygun görmediğiniz maddeleri belirterek dosyaya müdahil olabilir veya görüş ve önerilerinizi emlakkanunu@gmail.com e-posta adresine iletmenizi rica ederiz.Mesleğimizin itibar ve imajı ile sektörün geleceği adına hepimiz taşın altına elimize koymalı bu mesleği hep birlikte sahip çıkmalıyız diyerek açıklamada bulundular.