İş yapabilme kabiliyetine enerji denir. Mevcut tanım, enerjiyi anlatmanın aslında en güzel ve en sade olarak anlatmanın yoludur.
Günümüzde enerji ihtiyacını karşılarken yenilenebilir ve yenilenemez enerji kaynakları kullanılmaktadır.
21.yüzyılla birlikte; Yenilenemez enerji kaynakları tükenmekte olduğundan, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek zorunda kalınmıştır.Enerji Kaynakları:
Yenilenebilir ( Rüzgar, Güneş, Dalga, Gel-git, Hidro, Jeotermal, Biyokütle vs. )
Yenilenemez ( Petrol, Kömür, Doğalgaz, Nükleer, Odun vs. )
Sanayi Devrimi (ya da Endüstri Devrimi), Avrupa'da 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretime olan etkisi ve buhar gücüyle çalışan makinelerin makineleşmiş endüstriyi doğurması, bu gelişmelerinde Avrupa'da ve 19. - 20. yüzyılla da tüm dünyada enerjiye duyulan ihtiyaç her geçen gün katlayarak artırmıştır. 21. yüzyılla birlikte enerjiye ihtiyaç hat safhaya ulaşmıştır.
BM'nin (Birleşmiş Milletler) Dünya Nüfus Tahminleri Raporu'na göre, dünya genelinde 2020 yılında 7,8 milyar olan nüfus, 2030 yılında 8,6 milyara, 2040 yılında 9,3 milyara, 2050 yılında 9,8 milyara ve 2100 yılında 11,2 milyara ulaşacak.
Mevcut veri bizlere 20 sene içinde yani 2040’ta dünyadaki nüfus 1,5 milyar artacağını, 80 sene sonra yani 2100 yılında ise 3,4 milyar artacağını bizlere vermektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu ( TÜİK ) verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre 2020 yılında 83 milyon iken 2040 yılında 100 milyon olacağı ön görmektedir.
Mevcut veriler dünyamızın, önümüzdeki yüz yıllarda nüfus artışıyla birlikte enerji talebinin de artacağını vermektedir. Önümüzdeki 20 senede, dünyadaki nüfus artışı %19,23 ile 1,5 milyar artarak, yaşlı ve yorgun dünyamızın yükünü her anlamda daha da artırmış olacağının açık bir verisi olarak göz önüne getirmektedir.
Ülkemize gelindiğinde de; Artan nüfus ve kentleşmeye paralel olarak hızla ilerleyen konutlaşma beraberinde ciddi enerji talebi oluşturmaktadır. Bu talebin karşılanmasında doğalgaz başı çekmektedir. Doğalgazdaki dışa bağımlılık ve arz güvenliği gibi sorunlar nedeniyle tüketimde olduğu kadar üretimdeki enerji verimliliği de önem kazanmaktadır.
Türkiye’miz için enerjiyi irdelendiğimizde;
EPDK raporlarına ve sektörel verilere göre yapılan hesaplamaya göre 2019 yılında net doğalgaz ithalatı 44,5 milyar m3 civarında gerçekleşti. Toplam LNG ithalatı 12 milyar m3 ile toplam ithalatın %27’ini oluştururken, boru gazı ithalat miktarı 32,5 milyar m3 civarında gerçekleşti. Doğal gaz tüketiminde dışa bağımlılık oranı, petroldekinden de yüksek olup, Türkiye gaz talebinin %99,3’ü ithalatla karşılanmaktadır.
Ülkemizde 2000 yılı öncesine kadar enerji verimliği ve buna bağlı konularla ilgili herhangi bir yönetmelik ya da kanun yoktu. 02.05.2007 tarihinde konuyla ilgili ilk kanun resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yürüklükte olan kanun ve yönetmelikler hatırlatmak gerekirse,Enerji Verimliliği Kanunu;
TBMM tarafında, 18.04.2007 kabul edilmiş olup, 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu Resmi gazetenin 02.05.2007 tarih ve 26510 sayısı ile yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 10 Yıllık bir geçiş dönemi sunar. Özellikle Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki yapılacak binalarda uygulama zorunluluğu bulunmaktadır.
Bu Kanunun amacı; Enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılmasıdır. Bu kanun; Enerjinin üretim, iletim, dağıtım ve tüketim aşamalarında, endüstriyel işletmelerde, binalarda, elektrik enerjisi üretim tesislerinde, iletim ve dağıtım şebekeleri ile ulaşımda enerji verimliliğinin artırılmasına ve desteklenmesine, toplum genelinde enerji bilincinin geliştirilmesine, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik uygulanacak usul ve esasları kapsar.Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği;
5627 sayılı Kanuna istinaden Resmi Gazetenin 05.12.2008 tarih ve 27075 sayısı ile “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” yayımlanmıştır. “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” ne göre, binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, enerji israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin azaltılması ve çevrenin korunmasını sağlamak için, asgari olarak binanın enerji ihtiyacı ve enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgileri içeren belgedir.
Bu Yönetmeliğin amacı dış iklim şartlarını, iç mekân gereksinimlerini, mahalli şartları ve maliyet etkinliğini de dikkate alarak, bir binanın bütün enerji kullanımlarının değerlendirilmesini sağlayacak hesaplama kurallarının belirlenmesini, birincil enerji ve karbondioksit (CO2) emisyonu açısından sınıflandırılmasını, yeni ve önemli oranda tadilat yapılacak mevcut binalar için minimum enerji performans gereklerinin belirlenmesini, yenilenebilir enerji kaynaklarının uygulanabilirliğinin değerlendirilmesini, ısıtma ve soğutma sistemlerinin kontrolünü, Sera gazı emisyonlarının sınırlandırılmasını, binalarda performans kriterlerinin ve uygulama esaslarının belirlenmesini ve çevrenin korunmasını düzenlemektir.Enerji Kimlik Belgesi düzenlenmesi;
Yeni binalarda; 01.01.2011 tarihinden itibaren zorunlu hale getirilmiştir. Ancak Mevcut binalar (Yapı Kullanma izni almış) ve inşaatı devam edip henüz yapı kullanım izni almamış binalar için Enerji Verimliliği Kanununun yayımı tarihinden itibaren on yıl içinde (02.05.2017 tarihine kadar ) Enerji Kimlik Belgesi düzenlenmesi gerekmektedir.
Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmelik;
Resmî Gazete Tarihi: 14.04.2008 Resmî Gazete Sayısı: 26847 (Mükerrer) yayınlandıktan sonra 8 Temmuz 2019 Sayı: 30825 ile değişiklik ve güncelleme yapılmıştır.
Bu Yönetmeliğin amacı; Mevcut ve yeni yapılacak birden fazla bağımsız bölüme sahip merkezî veya bölgesel ısıtma sistemli ve sıhhî sıcak su sistemli binalarda, ısıtma ve sıhhî sıcak su giderlerinin, bağımsız bölüm kullanıcılarına paylaştırılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Özetle;
Ürettiğimiz yapılarda, enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, enerji israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin azaltılması ve çevrenin korunmasını sağlamak için asgari olarak binanın enerji ihtiyacı ve enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi konularında elimizden gelen tüm gayreti göstermek tüm toplum paydaşlarını görevidir.
Binanın enerji kullanımı azaltmasının nedenlerden birisi de dünyada iklim kuşaklarından yararlanmaktır. Dünyada farklı iklim kuşakları vardır.
Bizler yaşadığımız binaları, iklim koşullarına göre tasarlamak zorundayız. En ince ayrıntısını düşünüp, hayata geçirmekle aslında mükellefiz. Binanın enerji sistemini en masrafsız ve tasarruf sağlayacak şekilde inceler, mimari tasarımlar geliştirerek uygulamamız gerekir.
Bizden sonra gelecek nesillere yani çocuklarımıza, yaşanabilecek bir dünya bırakmak, onlara borcumuzdur. Emanetlerine ihanet etmemek adına, hepimizin duyarlı olması gerekmez mi! Asgari enerji tüketimiyle ilgili sorumluluğumuz, tüm topluma, hatta dünyaya karşı bir görev olarak atfetmemiz gerekir.
KÖŞE YAZARLARI
05 Temmuz 2021 - 16:22
Her yönüyle Enerji!
İş yapabilme kabiliyetine enerji denir
KÖŞE YAZARLARI
05 Temmuz 2021 - 16:22
İlginizi Çekebilir