Yalıtım sektörünün çatı kuruluşu İZODER, ‘8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’de şehirlerin iklim koşullarına göre uygulanan yalıtım kalınlıklarının, aynı iklim kuşağında bulunan Avrupa’daki şehirlere göre geride olduğunu vurguladı. Türkiye’nin tüm şehirlerinin enerji tasarruflu, güvenli ve sağlıklı binalara sahip olması için kentsel dönüşüm fırsatının iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Eğer kentsel dönüşüm sürecinde yeniden inşa edilecek tüm binalarda yalıtım kalınlıklarına önem verirsek, hiç yalıtım yapılmamış bir binaya göre yaklaşık yüzde 90 seviyesinde enerji tasarrufu sağlayabiliriz” dedi.
Türkiye’deki binaların yüzde 80’inde ısı yalıtımı bulunmadığını ve şehirlerde uygulanan yalıtım kalınlıklarının, Avrupa’da aynı iklim kuşağında yer alan şehirlere göre geride olduğunu belirten İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Emrullah Eruslu, “Madrid’de binalarda 12 cm kalınlığında yalıtım levhası kullanılıyor ama aynı iklim kuşağındaki İstanbul’da kullanılan yalıtım levhasının kalınlığı 4 cm. Antalya’da bugün binaların cephelerinde 3 cm’lik bir oranda yalıtım uygulaması yapıyoruz, Atina’da ise binalarda yalıtım kalınlığı 7 cm’ye çıkıyor. Konya-Kayseri bugün iklim olarak Amsterdam, Brüksel ile eşdeğer, bizde yalıtım kalınlığı 7 cm, Brüksel’de ise 14 cm” diye konuştu.
Binalarda kullanılan enerjinin yüzde 80’lik bölümünün ısıtma ve soğutma amacıyla tüketildiğini belirten Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Kullanılan toplam enerjinin yüzde 69’unun ithal edildiği ülkemizde sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle, her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde etmemiz mümkün. Kendi kaynaklarımızla ürettiğimiz enerjiyi de dahil ettiğimizde Türkiye’nin toplam enerji maliyeti 60 milyar dolar civarındadır. Ülkemizde sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle (En az C sınıfı binalar) her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde etme potansiyelimiz var.”
Kentsel dönüşümün, ısı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulamalarının yapılacağı doğru bina üretimi için çok önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Emrullah Eruslu, “Isı yalıtımı, sağladığı enerji verimliliği ile dünyanın ve Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşıyor. Özellikle enerji maliyetinin arttığı bir süreçte binalarda enerji verimliliğinin sağlanması, hem ülkemiz ekonomisi hem son kullanıcı için daha da önemli hale geldi. Küresel ısınmanın etkisiyle soğutmada tüketilen enerji de katlanarak artıyor. Fosil yakıt tüketiminin azalmasını sağlayan ısı yalıtımı uygulamaları ile enerji verimli binalarımızın sayısını artırarak çevre dostu şehirlere sahip olmamız mümkün” dedi.
Emrullah Eruslu, şöyle devam etti: “Bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, korozyonu önleyerek binaları ömrü boyunca depreme karşı koruma altına alıyor. Ses yalıtımı, şehir hayatının en büyük sorunlarından biri olan gürültü kirliliğine karşı önlem almamızı sağlıyor. Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği ve Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik, İZODER’in katkıları ile ülkemize kazandırıldı. Her ikisi de toplumun güvenli, sağlıklı konforlu binalarda yaşamasına hizmet edecek hayati önemde yönetmeliklerdir. Yangın çıktığında binanın en hızlı ve güvenli bir biçimde terk edilmesini ise yangın yalıtımı uygulamaları sağlıyor. Bina tasarım ve yapım süreçlerinin en önemli güvenlik bölümlerinden biri olan yangın yalıtım uygulamalarının şehirlerimizde yeni bina ve renovasyon çalışmalarının bir parçası olması gerekiyor.”
Türkiye’deki binaların yüzde 80’inde ısı yalıtımı bulunmadığını ve şehirlerde uygulanan yalıtım kalınlıklarının, Avrupa’da aynı iklim kuşağında yer alan şehirlere göre geride olduğunu belirten İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Emrullah Eruslu, “Madrid’de binalarda 12 cm kalınlığında yalıtım levhası kullanılıyor ama aynı iklim kuşağındaki İstanbul’da kullanılan yalıtım levhasının kalınlığı 4 cm. Antalya’da bugün binaların cephelerinde 3 cm’lik bir oranda yalıtım uygulaması yapıyoruz, Atina’da ise binalarda yalıtım kalınlığı 7 cm’ye çıkıyor. Konya-Kayseri bugün iklim olarak Amsterdam, Brüksel ile eşdeğer, bizde yalıtım kalınlığı 7 cm, Brüksel’de ise 14 cm” diye konuştu.
Binalarda kullanılan enerjinin yüzde 80’lik bölümünün ısıtma ve soğutma amacıyla tüketildiğini belirten Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Kullanılan toplam enerjinin yüzde 69’unun ithal edildiği ülkemizde sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle, her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde etmemiz mümkün. Kendi kaynaklarımızla ürettiğimiz enerjiyi de dahil ettiğimizde Türkiye’nin toplam enerji maliyeti 60 milyar dolar civarındadır. Ülkemizde sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle (En az C sınıfı binalar) her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde etme potansiyelimiz var.”
Kentsel dönüşüm ısı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulamaları için önemli bir fırsat
Kentsel dönüşümün, ısı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulamalarının yapılacağı doğru bina üretimi için çok önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Emrullah Eruslu, “Isı yalıtımı, sağladığı enerji verimliliği ile dünyanın ve Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşıyor. Özellikle enerji maliyetinin arttığı bir süreçte binalarda enerji verimliliğinin sağlanması, hem ülkemiz ekonomisi hem son kullanıcı için daha da önemli hale geldi. Küresel ısınmanın etkisiyle soğutmada tüketilen enerji de katlanarak artıyor. Fosil yakıt tüketiminin azalmasını sağlayan ısı yalıtımı uygulamaları ile enerji verimli binalarımızın sayısını artırarak çevre dostu şehirlere sahip olmamız mümkün” dedi.
Emrullah Eruslu, şöyle devam etti: “Bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, korozyonu önleyerek binaları ömrü boyunca depreme karşı koruma altına alıyor. Ses yalıtımı, şehir hayatının en büyük sorunlarından biri olan gürültü kirliliğine karşı önlem almamızı sağlıyor. Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği ve Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik, İZODER’in katkıları ile ülkemize kazandırıldı. Her ikisi de toplumun güvenli, sağlıklı konforlu binalarda yaşamasına hizmet edecek hayati önemde yönetmeliklerdir. Yangın çıktığında binanın en hızlı ve güvenli bir biçimde terk edilmesini ise yangın yalıtımı uygulamaları sağlıyor. Bina tasarım ve yapım süreçlerinin en önemli güvenlik bölümlerinden biri olan yangın yalıtım uygulamalarının şehirlerimizde yeni bina ve renovasyon çalışmalarının bir parçası olması gerekiyor.”