Depremler doğal afet sıralamasında yüzde 61’lik pay ile ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de depremde en riskli ülkeler arasında 5’inci sırada yer alıyor. Dünyanın aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alan Türkiye, son yüzyılda 226 tane yıkıcı deprem yaşadı. Son olarak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydan gelen ve 11 ili etkileyen depremler de bu yıkıcı depremler arasında yer alıyor. Ancak ne yazık ki ülkemizde deprem gerçeği yeni bir deprem meydana geldiğinde görünür oluyor. Bu nedenle Türkiye, dayanıksız yapı stoku gerçeğiyle de depremlerin ardından yüzleşiyor.
“Ülkemizdeki yapı stoku hala depreme hazır değil” diyen Üçay İnşaat Grup Direktörü Mehmet Gül, yalnızca İstanbul’da 1,5 milyon riskli konut bulunduğunu ve bu konutların 600 bininin çok daha riskli ve yıkılabilecek yapı olarak değerlendirildiğini belirtti. Mehmet Gül, kentsel dönüşümün önünde engel olarak görülen parametrelerin devletin sağladığı olanaklarla aşıldığını belirtti: “Kahramanmaraş merkezli depremler, yapı güvenliğinin ne derece önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Depremin ağır bilançosu özellikle İstanbul’da ki kentsel dönüşüm çalışmalarına hız kazandırdı. Devletin kredi ve kira desteği de kentsel dönüşüm taleplerinin artmasında ve sürecin hızlanmasında önemli rol oynadı.
İstanbul’da 1,5 milyon riskli konut bulunuyor
