Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2025 Ocak ayında inşaat üretim endeksi geçen yılın aynı dönemine göre %15,5 artış gösterdi ve bu rakam son 9 ayın en yüksek seviyesi olarak kaydedildi. Sektörü yakından takip eden yatırımcılar için bu sadece bir istatistik değil, önemli bir sinyal.
Uzun süredir maliyet baskısı ve finansmana erişim zorlukları nedeniyle yavaşlayan konut üretimi, son dönemde alınan makroekonomik tedbirler, kredi kanallarındaki kısmi açılma ve talep dengesindeki toparlanmayla birlikte yeniden hız kazandı. Piyasada özellikle konut arzının yetersizliği ve artan talep, inşaat üretim endeksine de doğrudan yansıdı.
Bu artış, yatırımcı açısından dikkate alınması gereken kritik bir veri. Özellikle İstanbul, Kocaeli, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde konuta olan talep hız kesmeden devam ediyor. Ancak dikkat çekici bir nokta var: Üretim artışı her segmente eşit dağılmıyor. Orta ve üst gelir grubuna yönelik projeler öne çıkarken, alt segmentte hâlâ ciddi bir üretim açığı mevcut. Bu da, fiyatların yukarı yönlü hareketini destekleyen bir başka unsur olarak öne çıkıyor.
Yatırımcılar için önümüzdeki dönem fırsatlarla dolu olabilir. Üretimin hızlandığı bu dönemde, arsa yatırımlarından proje ortaklıklarına kadar farklı enstrümanlarda değerlendirme yapmanın tam zamanı. Ancak, üretim artışı kadar önemli bir başka unsur da talebin sürdürülebilirliği olacak. Kredi piyasalarındaki gelişmeler, faiz trendleri ve ekonomik büyüme rakamları yatırım kararlarında belirleyici rol oynayacak.
Sonuç olarak, 2025 yılına güçlü bir giriş yapan inşaat sektörü, yatırımcıya “dön ve bak” mesajı veriyor. Doğru lokasyon, doğru proje ve doğru zamanlama ile yatırımcının önünde güçlü fırsatlar oluşabilir.