Arsa yatırımı öyle rastgele alınacak bir şey değil. Doğru yerde, doğru zamanda, doğru şartlarla alırsan kazandırır. Aksi halde, yıllarca yerinde sayan bir “umut” olur. İşte yatırım yapmadan önce kulağına küpe olmalı dediğimiz 5 temel prensip:
1️⃣ Sadece tapusu var diye güvenme.
Üzerinde onlarca hissedar olan, sınırları netleşmemiş, ortak izni olmadan işlem yapılamayan yerlere para bağlamak, ortaklı eve taşınmak gibidir: Ne sen rahat edersin, ne yer belli olur.
2️⃣ Haritada mavi görünen her alan manzaralı değildir.
Baraj kenarında, gölet yakınında diye pazarlanan arsaların çoğu, aslında “koruma alanı” içinde yer alır. Bu da kazma vurulamayacağı anlamına gelir. Görüntü var, gelecek yok.
3️⃣ Toprağın altı da üstü kadar önemlidir.
Üstünden elektrik hattı geçiyor, altından doğalgaz borusu… Bu gibi teknik sınırlamalar, sana ne ev yaptırır ne değer kazandırır. Kâğıt üstünde arsa, gerçekte baş belası olabilir.
4️⃣ Yolu olmayan arazi, yatırım değil maceradır.
Etrafı dört bir yandan başkalarının parselleriyle çevrili, traktörle bile zor girilen yerlere sadece “çok ucuz” diye girme. Eğer en az 8-10 yıl beklemeyi göze alamıyorsan, bu tür yerlere girmemen en iyisi.
5️⃣ Dalgası geçmiş sahilde yüzme.
Yıllar önce adını duyurmuş, herkesin konuştuğu bölgelerde hâlâ yeni bir proje, bir kamu yatırımı yoksa dikkat et. Şöhret, her zaman kazanç demek değildir. Zamanında kazandıran bölge, artık sadece hatıra olabilir.
Özet:
Toprak, sabırlı olanı sever ama akıllı olanı ödüllendirir.
Kazançlı yatırım, “fırsatı herkes görmeden almakla” başlar. Gerisi sabır ve strateji işidir.